Birbirlerinden taban tabana ayrılırlar. Doğumsal olanlar, anne karnındayken çoğu zaman genetik veya kalıtımsal ya da insanın anne karnındaki gelişim basamağındaki bir sorundan kaynaklanan şekil, yüz ve kafa bozukluklarıdır. Ve bu, bundan sonraki süreç içerisinde çocuğun yaşamını da şekillenmesini de etkileyeceği için belli bir zaman diliminde tedavisi yapılmalıdır. Çünkü bu sadece şekil bozukluğu, estetik sorundan öte gelişimi de etkileyeceği için, beyin, yüz ve göz gibi bir takım hayati organların da gelişimini etkileyeceği için bunun o büyüme periyodunun belli zaman dilimlerinde yapılması önemlidir. Onun için ailelerin bunları geciktirmeden, küçümsemeden, ihmal etmeden zamanında hekime getirip, tanısını ve tedavisini planlamak ve yaptırmak durumundadırlar. Oysa sonradan olanlar, doğumsal olmayanlar geçirilmiş bir kazaya, bir cerrahi girişime ya da bir kötü bir kanser türü hastalığa maruziyet ile ilgilidir ve bunların ancak gündeme gelmesi ya da böyle bir şeyle karşılaşıldığında ortaya çıkan bir durumdur ve tedavisi uzun olur. Oysa ötekisinde bir zaman sorunu var. Ve belli bir zaman diliminde bunu yaptırmak gerekiyor. Gelişim periyodu gecikirse bu olaya bağlı başka ek sorunlar, mesela emsallerinden geri kalma, anlama ve kavramasında yetersizlik, hayatında başarısız olma gibi fonksiyonel kayıplar olabileceği gibi tabi ki bu insanların şekil olarak toplumdan farklı olunca dışlanma, sosyal travmalarla yüz yüze gelme gibi ek sorunları da beraberinde getiriyor. Onun için ikisi birbirinden farklı, tedavi zamanları da farklı ve biçimleri de farklı.